Page 18 - Aurora
P. 18

7
               ERTELEME!
               ___________________________________________________________________________


                                                           Erteleme    hastalığı   çağımızın   en   büyük
                                                           sorunlarından  biri  haline  gelmiş  durumda.
                                                           Tıptaki  adı  „Procrastination‟  olan  (Burka,1983)
                                                           bu hastalık nedir ve bundan kurtulmak için neler
                                                           yapabiliriz bir bakalım.

                                                           Günlük hayatımızda yapmamız gereken bir sürü
                                                           iş  var  ama  sürekli  erteliyoruz  ya  da  sürekli
                                                           kaçıyoruz.  Yapacağımız  bir  işin  başına
                                                           oturuyoruz ama bir işim daha vardı onu halledip
                                                           buna  başlarım,  diyoruz.  Ders  çalışmamız
                                                           gerekirken  şu  iş  bitsin;  sonra  çalışmaya
                                                           başlarım, derken o sonralar hiç gelmiyor. Gelse
                                                           de yapacağımız işleri çok ağırdan aldığımız için
                                                           süreç  inanılmaz  uzuyor.  Biraz  sonra  yaparım,
               yarın  da  çalışabilirim,  aman  acelesi  yok  düşünceleri  ile  o  işler  sıkıştıkça  sıkışıyor  ve
               kendimizi bir şeyleri bitirmek için koşarken buluyoruz. Her şeyin sonunda elimizde berbat
               ettiğimiz bir süreç kalıyor. Özetle tüm bunların toplamı bizi sanki çaresi olmayan bir dert ile
               karşı karşıya bırakıyor: erteleme hastalığı…

               Bu  süreçlerin  altında  yatan  birçok  sebep  var  aslında.  En  önemli  sebeplerden  biri:
               mükemmeliyetçilik.  Çünkü  mükemmeliyetçi  insanlar  genellikle  daha  iyisini  yaparım  ama
               daha  zor  koşullarda,  diyenler.  “Mükemmel,  en  iyinin  düşmanıdır.”  sözü  bunun  da  bir
               göstergesi  sanırım.  İkinci  sebep,  kendimize  uygun  olmayan  bir  işi  seçmemiz.  Aslında
               kendimize uygun olmayan bir bölümde okumaya çalışmak, ilgi duymadığımız bir alanı dış
               faktörler nedeni ile seçmek, zor olanın çok daha iyi olacağını düşünmek gibi… Üçüncü neden
               ise başarısızlık korkusu! (Solomon, 1984). Şu an başlasam, ne kadar çalışsam da sonucu güzel
               olmayacak,  başaramayacağım  diye  düşünürken  ertelenmiş  onlarca  iş  kocaman  bir  yığına
               dönüşüyor. Ve motivasyon eksikliği de bir başka nedenimiz…

               Peki  ne  yapacağız?  Zaman  aslında  en  kıymetli  şey,  kendimizi  bir  zaman  savaşçısına
               dönüştürebilir miyiz? Genellikle üst düzey yöneticiler, yazarlar, ünlülere erteleme konusunda
               yaşam koçluğu yapmış biri olan Steve Chandler‟ın kitabından öğrendiğim ve üzerine düşünüp
               uygulamaya başladığım birkaç öneriyi sizler ile paylaşmak isterim.

               “Hiçbir zaman hiçbir şeye vakit bulamayacaksınız; eğer zaman istiyorsanız, yaratmalısınız.”
               (Charles Buxton). Bu söz ne anlatıyor bize, zamanı nasıl yaratırız? Zamanınız yoksa erken
               kalkabilirsiniz,  yok  ben  erken  kalkamam  diyorsanız  geç  yatabilirsiniz!  Bu  da  olmuyorsa
               gereksiz insanları hayatınızdan çıkarabilirsiniz. :) Bu nereden çıktı demeyin, gün içinde kaç
               kez anlamsız konuşmalar yapıyor ya da bizim için o an bir önemi olmayan ve vakit öldüren


               7
                 Gülden BUDAK – Matematik Öğretmeni

                                                           16
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23