Page 5 - Aurora
P. 5

2
               MATEMATĠK ÜZERĠNE
               ____________________________________________________________________________

                                                   Her  şey  saymakla  başladı.  Kimisi  “Bir,  iki,  üç,  çok”
                                                   dedi. İhtiyaçları bu kadardı çünkü. Onlara göre dört de
                                                   çoktu yirmi de. Kimisi “pır (bir), eki (iki), uç (üç), dürt
                                                   (dört),  baş  (beş)”  diyerek  bir  ellerinin  parmaklarını
                                                   kullandı,  bu  onlara  yetiyordu.  Kimisi  tamamen  doğal
                                                   sebeplerden  iki  ellerinin  parmaklarına  uygun  olarak
                                                   bugün  “onluk  sayı  sistemi”  dediğimiz  ve  hâlen
                                                   kullandığımız  sistemi  geliştirdiler.  Kimisi  ise  Güney
                                                   Amerika‟da  olduğu  gibi  başka  şeyleri  daha  iyi
                                                   algılayabilmek ve hesap yapabilmek için “altmıĢlık sayı
                                                   sistemi”ni kullandılar.

               Sonrasında ne mi oldu? Tabii ki saymak insana yetmedi. Bu sefer ölçme üzerine çalıştılar.
               Antik  Mısır‟da  taşkınlardan  sonra  ekim  alanları  ile  ilgili  hesaplama  işlerinin  yapılması
               gerekiyordu.  Bu  da  onları  tamamen  doğal  sebeplerden  pratik  uygulamalar  konusunda
               geliştirdi. Antik Yunan ise bambaşka bir yola girdi ve pratikten daha çok teoriye ve idealar
               dünyasına  yöneldi.    Kelime  anlamı  olarak  “yer  ölçümü”  anlamına  gelen  geometri  böyle
               doğdu. Beş temel kabul içeren Euclides geometrisi uzun yıllar hüküm sürdü.


               Sayılar  alanı  ise  gelişmeye  kendisine  yeni  şeyler  katmaya  devam  etti.  “orantılı  sayılar”
               olarak  tercüme  edilebilecek    rasyonel  sayılar  -  diğer  bir  deyişle  kesirler  -  kullanılmaya
               başlandı. Bu sayede o zamana kıyasla hassas ölçümler yapılabiliyordu. Ticaretin gelişmesi ile
               alacak verecek meseleleri ve stok  durumlarının  kontrolü  için önüne eksi sembolünü içeren
               sayılar kullanılmaya başlandı. Bu da “tam sayılar”ın doğuşu demekti.


                                                                Sonrasında  veya  öncesinde  insanlık  hep
                                                                gökyüzüne  meraklı  oldu.  Yeri  geldi
                                                                mevsim  döngülerini  hesaplaması  gerekti
                                                                yeri  geldi  yön  bulabilmek  için  gökyüzüne
                                                                bakması  gerekti.  Yılın  veya  günün  belli
                                                                zamanlarını  bilmek  veya  bu  kisve  altında
                                                                matematikle  uğraşabilmek  için  hep  bir
                                                                hesaplamalar içinde bulundular. Bu sefer de
                                                                karşımıza      “denklem”        dediğimiz
                                                                matematiksel  yapılar  ortaya  çıktı.  O
                                                                zamana  kadar  sadece  dört  işlem  bilen
               insanlık yepyeni bir matematik dalının doğuşuna şahitlik etti. Bu Harezmi‟nin bir kitabının
               adından  dolayı  böyle  isimlendirilen  “cebir  (algebra)”  idi.  Gökyüzünü  incelemek  sadece





               2  Cihan DURMUġ – Matematik Öğretmeni


                                                            3
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10