Page 52 - Aurora
P. 52

ağabeyim de bugünü görebilseydi oldukça güzel olurdu ama hepsi yukardan bunları sevinçle
               izliyordur diye umuyordum.

               İkimiz meydanda bayrak sallayıp diğerleriyle birlikte yürüdük. Yüzündeki o tebessüm, asla
               unutamayacağım  bir  şey.  Hep  öyle  mutlu  olmanı  diledim.  Ailemizin  ölümünü,  bununla  da
               anmanı istedim. Ölümlerinin bir hiç uğruna olmadığını hep bilmeni istiyorum.

               Bu sana yazdığım son mektubum. Son bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. Bunca zamandır
               yaşanan  zorluklara  tek  başıma  göğüs  germem  gerekti.  Mektebe  de  gidemedim.  Öğrenme
               isteğim  hep  çok  fazla  olsa  da  bu  şartlar  altında  çok  da  mümkün  değildi.  Bu  nedenle  hep
               içimde  kaldı.  Senden  tek  isteğim  okuyup  öğretmen  olman.  Zorunlu  hissetme  kendini!
               Küçükken hep öğretmen olmak isterdim ama olamadım. Eğer sen olabilirsen bir kez bile olsa
               öğretmen önlüğüyle ders anlatışını dinlemek istiyorum. Çocuklarla aran da iyiydi okumayı da
               severdin. Öğretmenliğin sana uygun olduğunu da düşünüyorum.

               Kendine çok iyi bak.”


                                                            2

               Son cümleyi de okuyunca defteri kapadı Barış öğretmen. Sınıftaki öğrencilerine baktı hafifçe
               tebessüm etti ve ayağa kalkıp “Bu defterin sahibi benim ablamdı fark ettiğiniz üzere. Benim
               yaşımın oldukça küçük olduğu bir vakitte annemizi, babamızı ve ağabeyimizi acı bir şekilde
               kaybetmemize  rağmen  beni  çok  iyi  yetiştirdi.  O  zamanlardan  tek  hatırladığım  anım
               cumhuriyetin ilanı. Herkesin ne kadar coşkulu olduğu ve gökyüzünde dalgalanan bayrağımız
               hafızamda o günkü gibi duruyor. Asıl konumuza gelecek olursak şunları söylemek istiyorum.
               Şu anda bu sınıflarda oturup eğitim alabilmeniz atalarınız sayesindedir. Başta önder Mustafa
               Kemal  Atatürk  olmak  üzere  tüm  halk,  canları  pahasına  savaştı.”  Öğretmen  biraz  durdu  ve
               öğrencileri  inceledi.  Hepsinin  onu  dinlediğine  emin  olunca  sözüne  devam  etti.  “İstiklal
               Marşı‟ndan bir kıta okuyacağım size:

               „Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı,

               Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

               Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı


               Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

               Bastığınız  toprağın  her  karışında    şehitlerimizin  kanı  var.  Onlar  sizin  özgürce,  bağımsızca
               yaşayabilmeniz  için  savaştı.  Size  düşen  görev  ise  atalarınızın  size  bıraktığı  emaneti
               olduğundan  daha  iyi  bir  şekilde  sonraki  nesle  bırakmak.  Bu  nedenle  ne  zaman  canınız
               çalışmak istemezse veya okuldan sıkılırsanız bunları hatırlayın.”

               Çocukların hepsi öğretmenlerinin anlattıklarından çok etkilenmişti. Bu duruma sevindi Barış
               Öğretmen. Ablasının tek ve son isteğini yerini getirmenin huzurunu yaşadı.

               Sınıftan çıkarken gözleri dolu doluydu.




                                                           50
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57